Eski günler! Eski günler! diyoruz da
Benim tekrar büyümeye hiç mecalim yok
İşin yoksa bu zalim dünyaya bir daha aç gözlerini
Susmasan da konuşama, derdini anlatama
Büyüyünce de anlatama
Sonra sütten kessinler
Kucaklarından düşürsünler
Emekle, yürümeyi öğren
Düş, kalk, ağla
Dizlerin hep yara...
Her birini büyüyünce tekrar et
Yetinmeyi öğren
İmkânsızlıkları anlamaya çalış
Çocukluk masallarının sihri geçince, sudan çıkmış balığa dön
Ruhuna ne giydireceğini bileme...
Aynı yalanları dinle
Aynı oyunları seyret
İçinden gelmese de alkışla
Olamayacakları oldurmaya çalış
Olabilecekler için kılını bile kıpırdatma
Sonra, lüzumsuzca hızlan
Bir yerlerde heba ol
Aynı otobüsü bekle
Aynı duraklarda uyuyakal
Aynı hayâllere geç kal
Sevdiğin seni sevmesin
Seni seveni sen seveme
Rüzgâra karşı yürü
Sonra vazgeç
Haddini bil! bildirsinler
Nereyi tutsan elinde...
Kimi sevsen başkasında kalsın
Başlangıçlar, bitişler
Ayrılıklar, kavuşmalar
Dost, düşman
Gurbet, sıla
Varlık, yokluk
Tamlık, yarımlık
Var da var... yok da yok...
Bir yığın yaşanmışlık
Gülmüşlük...
Ağlamışlık...
Bıkmışlık!
Aynı şarkıları ilk kez duy
Aynı şiirleri yaz
Aynı efkârları yak
Sonra...
Buralardan öylece bak
Eski günler şimdiki aklım diye söylen dur.
Nuray Özer
Comments