Ferhat Uludere - Nikâh Sarhoşluğu

Ferhat Uludere yeni romanı Nikâh Sarhoşluğu’nda, makbul kabul edilen orta sınıf ailenin ikiyüzlülüğünü sert ama eğlenceli bir tokatla gözler önüne seriyor.

Ferhat Uludere

“Bugün evlilik yıldönümüm ve yapayalnızım. Müdavimliği babadan kalma köhne bir meyhanenin en ücra köşesinde içiyorum. Yıllar öncesinde verilmiş bir sözün randevusundayım. Ama biliyorum küçük rakı, bir dilim beyazpeynir, bir iki meze ve belki de ara sıcak. Bütün gece masama gelip gidenler sadece bunlar olacak.”

Ferhat Uludere’nin Edisyon Kitap etiketiyle yayımlanan yeni romanı Nikâh Sarhoşluğu raflardaki yerini aldı.

Hayat belli bir düzende akar. İnsan doğar, büyür, evlenir… Bazı insanlar bu döngüden tüneller kazarak bilinmeze açılmaya cesaret eder, bazıları ise düğün davetiyesi gönderir.

Yaşamın gerçeklerine alaycı bir ifadeyle yaklaşan yazar, Nikâh Sarhoşluğu’nda hayatın çarkları arasında kendine yol açmaya çalışan, açtığı yolda ayağı aynı engellere takılan, her aynaya baktığında sorumsuz babasını daha fazla görmeye başlayan bir adamın hikâyesini anlatıyor.

Uzun süreli ilişkisini yeni bir aşamaya taşımaya hazırlanan genç adam, dağılmış ailesinin izlerini kendi hayatında temize çekmek isteğiyle her şeyi kitabına uygun olarak yapmak için yola çıkıyor. Genç kadının ailesiyle tanışmayla başlayan tökezlemeler, birbirinden uzakta yaşayan baba ile oğulun evlilik arifesinde bir araya gelmesiyle yerini kontrol edilemez bir düşüşe bırakıyor. Yıllardır tozu alınmamış problemler, artık kaçınılması imkânsız hesaplaşmalara dönüşüyor.

Küçük bir dikkatsizliğin açtığı büyük hesaplaşmalar özlemleri de ortaya çıkartıyor. Bir adam babasına benzemek istemediği hâlde inatla babasına benzediğinin farkına varıyor.

Ferhat Uludere yeni romanı Nikâh Sarhoşluğu’nda, makbul kabul edilen orta sınıf ailenin ikiyüzlülüğünü sert ama eğlenceli bir tokatla ve akıcı üslubuyla gözler önüne seriyor.

Yayınevi: Edisyon Kitap

Sayfa Sayısı: 140

Kategori: Roman

---

Alıntılar

“Beni bir kere çağırmıştı yanına ve ben gitmemiştim, gidememiştim, ama babalar çocuklarını affeder değil mi?”

“Evlilik bir hatalar oyunudur ve tutkusu da tamamen buradan kaynaklanır.”

“Herkes işinde gücündeyken biri çıkar kendi hayatını yaşamak ister, olduğu gibi davranmaya kalkar ve sırf herkesin yaptığını yapmadığı için kıskançlığımızdan kızarız ona…”

“Babana benzemek istemeyip onun gibi olacaksın. Her sabah biraz daha ona benzeyeceksin, eski fotoğraflarda babanı görüp kendine bakacaksın. Bir bakmış, baban olmuşsun. Yaşarken kimse benzemez babasına, bir erkek babası ölünce benziyor ona.”

---

Ferhat Uludere

1977 yılında Lüleburgaz’da dünyaya geldi. Müjdat Gezen Sanat Merkezi Yaratıcı Yazarlık Bölümü’nü bitirdi. 2002 yılında ilk öykü kitabı Sayıklamalar, ardından sırayla İslenmiş Aşka Mektuplar, 1001 Fıçı Bira, Sonbaharda Sarhoş Bir Kasaba, Don Quijote’nin Üçüncü Cildi, Son 11 ve Çanakkale Gezisi adlı kitapları yayımlandı. Öğrenci olarak girdiği Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde 2014 yılından bu yana Yaratıcı Yazarlık Bölüm Başkanı olarak görev almaktadır. Edisyon Evi'nde Yaratıcı Yazarlık eğitimleri vermektedir.

Web Sitesi: edisyonevi.com