Harriet Beecher Stowe - Tom Amca'nın Kulübesi
top of page
Schoolgirl with Books

Harriet Beecher Stowe - Tom Amca'nın Kulübesi

Güncelleme tarihi: 21 Nis 2021

Köleliğin yaygın olduğu dönemde Harriet Beecher Stowe, öyle bir eser yazdı ki, köleliğin kalkmasında etkisi oldu.


Tom Amca'nın Kulübesi
Harriet Beecher Stowe - Tom Amca'nın Kulübesi

Amerika'da Kölelik ve Tom Amca'nın Kulübesi Kitabı


Amerika'da kölelik, 1619 yılında İngiliz korsan gemileriyle Angola'dan getirilen siyahilerle başladı ve 200 yıl boyunca sürdü. Kölelik büyük bir ticaretti. Kumaş, silah, metal eşya gibi malzemeler, Avrupa gemileriyle getirildiği Afrika'da köle karşılığı satılırdı. Toplanan köleler tarlalarda çalıştırılır, zenginlerin her türlü hizmetini yapardı. Amerikan ekonomisinin büyümesinde katkıları çoktu.


Köleliğin yaygın olduğu dönemde Harriet Beecher Stowe, öyle bir eser yazdı ki, köleliğin kalkmasında etkisi oldu.



Harriet Beecher Stowe
Harriet Beecher Stowe (1811-1896)

Kimdir bu kadın yazar?


1811 Connecticut doğumlu, cemaatçi ailede büyümüş bir Amerikalı. Okul yıllarında edebiyata yakındı, dergilerde hikâyeler yazardı. 1836'da din adamı ve ilahiyatçı Calvin Ellis Stowe ile evlendi.


Yaşadığı bölge, Ohio Nehri ile köle sahibi topluluklardan ayrılıyordu. Ama kaçak kölelerle tanışıp, onların yaşamlarını öğrenince her şey değişti. Kölelik karşıtı okumalara ilgi duydu, gözlemledi ve hikâyeler yazdı. Bunlar seri olarak dergilerde yayımlandı. Kölelik karşıtları takdirle karşılarken, kölelik yanlıları tarafından şiddetle kınandı. Bu hikâyeler, Tom Amca karakteriyle kitap olarak basıldı, büyük bir satış elde edildi.




Tom Amca'nın Kulübesi


Amerikalı yazar "Harriet Beecher Stowe" tarafından yazılmış ırkçılık karşıtı bir klâsik Dünya Edebiyatı romanıdır.


1850'li yıllar için cesurca yazılmış, duygu yüklü bir eser. Sevgiyle her şeyi yeneriz diyen, köleliğe karşı, köle yasasına tepkili, beyazları korkusuzca eleştiren Stowe; okuyucuyu o döneme götürüp, olayların içinde hissettiren bir anlatım sunmuş.


Tom Amca ve kulübesi ile özdeşleştirilmiş, yan karakterlerle zenginleştirilmiş. Ben okurken kitabın adından kaynaklı, kulübede toplanan köleler, özgürlük hareketleri beklemiştim. Oysa Tom Amca köle olarak satılınca, evim dediği kulübeyi ardında bıraktı. O sakin, akıllı, terbiyeli, yardımsever, dürüst ve dindar kişiliği ile bilge bir karakterdi. Bulunduğu her yerde ulu bir kişilik olarak herkesle iyi anlaşıyor, onlara yardımcı oluyor, dualar ediyordu. Her yer onun kulübesiydi. Okurken hissettiklerim bunlar.


Kitapta Hristiyanlık'taki mezheplerden, onların dini yaşam şekillerinden, kölelerin Tanrı'ya olan inançsızlıklarından çokça bahsedilmiş. Nihilizm (reddetme) dikkatimi çekenler arasındaydı.


Kölelik korkunç bir tutsaklık, insanı aşağılayan bir durum. Köleler öyle kötülük, işkence, hakaret görüyorlar ki; kendilerini değersiz, sevgi görmeye hakkı olmayan birer varlık olarak kabul ediyorlar.


"Sevilmeye hakkımız yok, derimiz soyulur beyazlarsak iyi biri oluruz." düşüncesini beyinlerine yerleştiriyorlar.


Bu eser; insanlar arasında dil, din, ırk ayrımına karşı çıkan fikirleri savunan, herkes eşit hakka sahip olmalı, özgürlük tüm insanların hakkı diyen, 1862 yılında kölelik yasasının kaldırılmasında etkili olan bir roman. Ayrıca azat olan kölelerin ilk isteği "eğitim" olmuş. Akıllı ve çabuk öğrenen, çalışkan kişiler olduklarını kanıtlamışlar.


İnsanlık ayıbı, diyoruz. Dünyanın her yerinde yaşanmış neler var? Okurken bunu düşündüm. Dünya politikası öyle işliyor ki, kimse kendi tarihine bakmıyor. Önce çuvaldızı kendine batır, diye bir söz var. Hitler'in Yahudilere yaptıkları, Amerikalıların siyahilere, Kızılderililere yaptıkları ve birçokları... Okuyoruz, öğreniyoruz. Bunlar yaşanmış, gerçek. Bugün bile diniyle yargılananlar, topraklarından edilenler yok mu? Tarihimizden ders almıyoruz. Bu net. Irkçılık bitti mi? Bitmez. Yakın geçmişte yaşanan örnekleri çok. Haksızlıkla, kötülükle, eğitimsizlikle dünya yönetilemez.



Yazar: Sema Öklü


İnstagram: @kitapsemasi


 

Alıntı


“Siz benim mutlu yaşamamı, hiçbir şeyden acı duymamamı, hüzünlü bir öykü bile işitmememi isterken, öbür insancıklar ömürleri boyunca acıyla üzüntüden başka bir şey görmüyorlar. Bu bana çok bencilce geliyor.

 

Yayınevi: Can Yayınları


Çevirmen: Tülin Nutku


Sayfa Sayısı: 584


Kategori: Roman

Schoolgirl with Books
bottom of page