Angela Carter - Sirk Geceleri - Sel Yayıncılık
Göz yanılması, el çabukluğu, kalp çarpıntısı... Zaten bir sirkten daha fazla ne beklenebilir ki...
Angela Carter, Londra'nın her daim yağmurlu, rutubetli işçi mahallelerinden Rusya'nın kurak, hüzünlü taygalarına savrulan bir sirk kafilesinin peşine düşüp, ihtiraslı bir kurmacaya dönüşen pikaresk bir fars yaratıyor. Hilkat garibeleri, muhataralı ayyaş palyaçoları, kana susamış kaplanları ve efsunlu trapezcisiyle duvar diplerinde saklanmaya mahkûm karakterleri sahne ışıkları altında onurlandırıyor.
Yayımlandığı 1984 yılında Angela Carter'a İngiltere'nin en köklü edebiyat ödüllerinden James Tait Black Memorial Prize'ı kazandıran Sirk Geceleri, kavgadan geri durmayan gözü pek kadınlarıyla feminist mücadeleye; şamanları, aynalara hapsolan kaplanları ve envaiçeşit tekinsiz ritüeliyle de büyülü gerçekçiliğe selam duruyor.
Çevirmen: Ayşe Gül Güre / Sayfa Sayısı: 392 / Kategori: Roman
Mustafa Orman - Annem Gittiğinden Beri Çiçek Ekmiyoruz Bahçeye - Everest Yayınları
“Çünkü yeryüzündeki bütün hikâyeler birbiriyle akrabaydı.”
Bir avuç meşe palamuduyla kaderleri birbirine bağlanan iki yabancı... Geçmişi unutan kayıp yakınlarının sessizliğinde boğulan Asaf ve vicdanı, dikenli tellerin dibinde düşüp kalmış ölü bedenlerle sınanan Hanip... Ovada Paldur Küldür ile Fakir Baykurt Öykü Ödülü’nün sahibi olan Mustafa Orman, ilk romanı Annem Gittiğinden Beri Çiçek Ekmiyoruz Bahçeye ile çaresiz kalmış insanın hem siyasi sınırlarla hem de kendi sınırlarıyla imtihanına dair sarsıcı bir hikâyeye ses veriyor: Yüreği ağzında, canı cebinde yeni bir hayata doğru yürürken ya da sıradan bir akşam vakti elinde bir ekmekle evine dönerken umudu yüzünde donup kalanların romanı bu. Artık neyi dert edeceğini bilmiyordu. Alzheimer olan annesini mi, kendisini terk eden karısını mı, unutma hastalığına yakalanan yaşlıları mı, yoksa başarısız siyasi hayatını mı? Birini dert edince, sanki bütün dertler bunu işitip aynı anda ona saldırıyordu. Buna rağmen, ileride kimse unutma hastalığına yakalananların durumuna düşmesin diye, her şeyi kaydetmeye, gelecek kuşaklara yüzlerce doküman bırakmaya kararlıydı.
Sayfa Sayısı: 188 / Kategori: Roman
Bernhard Schlink - Gordiyon Fiyongu - İletişim Yayınları
Yaşayan en önemli polisiye yazarlarından Bernhard Schlink, Gordiyon Fiyongu’nda entrika, gerilim ve tutku dolu bir hikâye anlatıyor.
Genç avukat Georg Polger, Almanya’daki monoton hayatından sıkılıp Güney Fransa’da serbest çevirmen olarak çalışmaya karar verir. Fransa’da tanıştığı Mösyö Bulnakof’tan aldığı yeni iş ve aşk sarhoşluğuyla bağlandığı yeni sevgilisi Françoise, onu çözmeye çalıştığı sırlarla dolu bir maceraya sürükler. Fransa’dan Amerika’ya uzanan çözümsüz bir ilişkiler yumağının ortasında kalan Polger, ülkeler arasında mekik dokurken entrika, heyecan ve gerilim dolu bir hayat ritmine yakalanır. Bernhard Schlink’e Alman Polisiye Yazarlar Birliği Ödülü’nü kazandıran Gordiyon Fiyongu okuru soluksuz bırakacak bir roman.
“Bernhard Schlink, çağımız bireyinin karmaşasını, utanç ve suçluluk duygusunu olağanüstü etkileyici biçimde anlatan yazarlardan biridir.” -Frank Finley
“Çağdaş Alman edebiyatının ciddi, zor ve sıkıcı olduğuna dair kanıyı Bernhard Schlink kırmıştır.” -Barbara Honrath
Çevirmen: Atilla Dirim / Sayfa Sayısı: 234 / Kategori: Roman
Zeynep Eşin - Öykü Yazmanın İncelikleri - Ayrıkotu Kitap
Zeynep Eşin ikinci kitabında, yıllardır atölyede verdiği derslerde biriktirdiği deneyimini kitaplaştırdı. Öykü, ne zamandır kuluçkadaydı. Ama son yıllarda öykü kitaplarının sayısı arttı. Müthiş bir ivme kazandı. Öykücüler de aynı hızla çoğaldı, nitelikli öykücüler eserlerini sırayla yayımlar oldu. Zeynep Eşin'in bu eserinin önemli bir boşluğu dolduracağını düşünüyoruz.
Zeynep Eşin, Öykü Yazmanın İncelikleri adlı eseri ile okuyucularıyla buluşuyor.
Yaratıcı yazarlık, karakterlerin inşası, öyküde kurgu, mekânın önemi, yazmaya nereden başlamalı gibi pek çok spesifik konuyu Öykü Yazmanın İncelikleri’nde nakış nakış işliyor.
“Yazar, söyleyecek bir şeyi olduğuna inanan kişidir.” demiş Heinrich Böll, söyleyecek sözlerinize kulak vermek için sizi bekliyorum…
Sayfa Sayısı: 104 / Kategori: Kurgu Dışı-Edebiyat
Lydia Millet - Ölüler Nasıl Düşler - Kolektif Kitap
Kaybolup gidenlerin, insanlığın sorumsuzca katlettiği hayatların dünyasına sürükleyici bir yolculuk.
Ölüler Nasıl Düşler girişimcilik, hırs, başarı üzerine kurulu değerler sistemine çocukluğundan beri alışmış, bildiği yolda emin adımlarla ilerleyen T.’nin altüst oluş hikâyesi. Hayatı trafik kazasında bir tilkinin ölümüne sebep olmasıyla kesintiye uğrayan T. tilkinin cansız bedeninde salınan kızıl kuyruğunun peşinden koşarken, sahip olduğu her şeyi sorgulamaya başlayacak ve ne yaparsa yapsın bir türlü yakalayamadığı aidiyet hissini yabanın ıssızlığında ve tekinsizliğinde bulacaktır.
“Unut binaları, abideleri. Karanlığın uysallığına, yıldızlarla gezegenler arasındaki onca ışık yılına bırak kendini. Şehirler insan eseriydi ama o şehirlerin öncesiyle sonrasındaki, üstündeki, altındaki, etrafındaki dünya, uyuyan bir devin düşüydü; oralarda uyuyup düş gören ezeli ve ebedi tanrının, onun tecellisinin düşüydü. Hayatın özünde, atomda veya enerjide evreni düşleyen şey her neyse, ondan evrimin mucizeleri fışkırıyordu...
Öyle bir canlı çeşitliliği ki istediğinde vakur istediğinde öfkeli, hareketleri hem kibar hem de dehşetengiz, adeta ilahi göklerin tecellisi... insan aklı asla tamamına vâkıf olamayacaktı, olmamalıydı da. Zaman ilerledikçe düzlüklerden dağlar yükseldi, sonsuz sevgiyle mucizeler çoğaldı. O mucizeler hayvanlardı.”
Çevirmen: Evrim Öncül / Sayfa Sayısı: 240 / Kategori: Roman
コメント