Anatole France - Kırmızı Zambak - Can Yayınları
1921 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Anatole France’ın eserleri arasında Kırmızı Zambak’ın kendine özgü bir yeri vardır. Bu romanda, Anatole France’ın çalkantılı özel yaşamının payı olduğu, yazarın 1888’de tanıştığı Madame Arman de Caillavet ile olan ilişkisinden esinlendiği söylenebilir.
Seçkinler ve sanatçılar çevresinde geçen romanda, siyasal yaşamdan ilginç yüzler ve davranışlar, şaşırtıcı şairler ve sanatçılarla karşılaşırız. Ama özünde, dönemin Floransa’sında geçen bir aşk öyküsü anlatılır.
Çevirmen Tahsin Yücel’in deyişiyle, karşılıklı bir aşk tutkusunun, birbiriyle daha yeni karşılaşmış iki insanda bilinçsizce doğup gelişerek bütün benliği, neredeyse bütün nesneleri sarması, sonra da hiç denilecek bir nedenle yıkılıp gitmesi, Kırmızı Zambak’ın temel konusudur.
Çevirmen: Tahsin Yücel
Sayfa Sayısı: 276
Sema Öklü'nün kitap yorumu için tıklayın: "Kırmızı Zambak"
Ferit Sürmeli - Burası Henüz Hiçbir Yer - Poesis Kitap
Ferit Sürmeli’nin Antalya Edebiyat Günleri’nde “2020 Yılının En İyi İlk Öykü Kitabı Ödülü”nü alan, kendine özgü bir tarza sahip eseri Burası Henüz Hiçbir Yer, bir başlangıç noktasının ‘hiçbir’ yeri.
Aranılan ama hızını, süresini kaybetmeyen bir atmosfer. Ferit Sürmeli, öykü şablonlarını altüst eden bir dille yazıyor. Hiçbir yerin dili her şeyin başlangıcı.
Sayfa Sayısı: 64
Muammer Kıranoğlu - Modern Zaman Öyküleri Kadınlar - Paris Yayınları
Benim dudaklarım sizi üzer, söylemeliyim. Çünkü hiçbir özelliği yok dudaklarımın. Hiçbir özelliği yok gözlerinin. Seni sen yapan şey çamaşırlar. Veya evde alınacak toz kalmaması. İşsizlik çok kötü bir şey. Biraz yana kay da bakışalım. Hayatın neresi bize uygun tartışalım. Hayal kuralım ve kendimizi avutalım. Mutlu olmak için azıcık çabalayalım. Nefes alıp verebiliyor musun, güzel bir şey görmenin zevkine varabiliyor musun? Haydi o zaman, bir selam çak!
Üşüyen Kadınlar — Öpüşen Kadınlar — Sinema Kadınları — Tenis Oynayan Kadınlar — Bağıran Kadınlar — Bankacı Kadınlar — Japonya’ya Giden Kadınlar — Bir Alman’la Evlenen Kadınlar — Bir Yeri Ağrıyan Kadınlar — İyi Dans Eden Kadınlar — Kendisiyle Yüzleşebilen Kadınlar — Zengin Kadınlar — Bilim Kadınları — Mitsel Kadınlar — Bikinili Kadınlar
Muammer Kıranoğlu imzalı Modern Zaman Öyküleri Kadınlar, ana karakterleri kadınlardan oluşan 15 kısa öyküden oluşuyor.
Sayfa Sayısı: 112
W.H. Hudson - Yeşil Evler - İthaki Yayınları
“Biçimiyle, ruhuyla nadide bir roman, sadece güzelliğinin parıltısıyla nesir bir şiire dönüşmüş yalın bir romantik anlatı.” –John Galsworthy
Ernest Hemingway, George Orwell, Margaret Atwood gibi isimleri de etkileyen yazarlardan biri olan, doğabilimci William Henry Hudson’ın, 1959’da Audrey Hepburn’ün de başrolünde oynadığı bir sinema filmine uyarlanan, yabani ve medeni insanın çarpışmasını anlattığı, 1904 tarihli başyapıtı Yeşil Evler, hayal ile gerçekliğin arasında bir aşk hikâyesi ve tabiata çağrı romanı.
Yıl 1875. Yer Venezuela. Abel, başarısız olmuş bir devrimin ardından ülkenin güneydoğusundaki ormanların derinliklerine sığınıyor ve tabiatın el değmemiş bu “Yeşil Ev”inde gizemli bir ırkın son üyelerinden olan bir kadınla, Rima’yla karşılaşıyor. Kuşlarınkine benzer bir dilde konuşan Rima ile Abel arasında bir aşk doğuyor. Ancak zulüm ve hüzün, tabiatın kucağındaki bu iki âşığın peşini bırakmayacaktır.
Çevirmen: Şaziye Çıkrıkcı
Sayfa Sayısı: 320
Alper Alpözgen - Vahşi Şeyler - KaplumbaA Kitap
“Kim o katil? Ben ve kendim. Tuhaf bir şey. Biz bir değil miyiz? Kendi kendimdeki bu kendim de kim? Sanki iki kişi var içimizde. Düşüncedeki bu ikiliği yaratan ne? Vicdan denen cırcır böceği mi? Aramıza masalsı bir yaratık daha katmanın ne alemi var? Kiminle konuşuyorum ben şimdi? Seninle mi ey okuyucu? Bir katili dinlemekten haz alıyor musun?”
Uykuya dalmadan önce koyun sayma hezeyanları arasında namlunuzun ucuna kaç kişi denk geliyor? Onlardan herhangi birini öldürmeye düşündünüz mü? Politik figürler, günlük hayatın sıkıntıları içerisinde sinirinizi hoplatan gereksiz insanlar, iş, okul veya çocukluk arkadaşlarınız, aileniz, sevgiliniz... Katil sadece tetiği çeken midir, yoksa bir meyhane tuvaletinde sevgilisini öldürtmek için tanımadığı bir insanla pazarlık yapan mı?
Alper Alpözgen, orta sınıf aleladeliği içerisinde spor salonu, plaza hayatı, otoyol tozu arasından en sıra dışı, absürt ama bir yandan da olabildiğine normal cinayetlerin hikâyesini akıcı, gergin bir keyifle anlatıyor.
Sayfa Sayısı: 188
Comments