Pandabiyat Temmuz 2022 Okuma Listesi
top of page
Schoolgirl with Books

Pandabiyat Temmuz 2022 Okuma Listesi



Mario Vargas Llosa - Katedral'de Sohbet - Can Yayınları


Acaba Peru tam olarak ne zaman çuvallamıştı? “Bu koşturmaca beni susattı,” diyor Santiago. “Gel hadi bir şey içelim. Buralarda bildiğin bir yer var mı?” “Yemek yediğim bir yer var,” diyor Ambrosio. “İsmi Katedral, garibanların mekânı, bilmem beğenir misiniz?” “Eğer soğuk biraları varsa beğenirim,” diyor Santiago. “Gidelim, Ambrosio.”


1950’ler Lima’sı, General Odría diktatörlüğü dönemi. Farklı sınıflara mensup Zavalita ile Ambrosio yıllar sonra tesadüfen karşılaşıp Katedral adlı barda sohbete dalınca özgürlük ve özgürlüğün yitirilmesi etrafında gelişen bir anlatı ortaya çıkar. Mario Vargas Llosa’nın, “Hiçbir romanım bana onun kadar emeğe mal olmadı, eğer yazdıklarım arasında yangından sadece bir romanımı kurtarmak zorunda kalsaydım onu kurtarırdım.” diye tanımladığı Katedral’de Sohbet Peru tarihini kişisel yaşanmışlıklarla kesiştiren bir başyapıt.


Çevirmen: Süleyman Doğru / Sayfa Sayısı: 808 / Kategori: Roman


 

Orhan Duru - Kazı - Yapı Kredi Yayınları


“Kazı” klasik öykünün kalıplarını bozarak yeni bir anlatı dili geliştiren 1950 Kuşağı’nın ele avuca sığmaz yazarı Orhan Duru’nun onuncu öykü kitabı.


Kitaba adını veren büyük öykü “Kazı”da yazar hüzünlü bir ruh haliyle geçmiş zamanın izini sürüyor; çocukluk ve okul yıllarının zaman ve mekânlarında yürüttüğü kazılardan çıkan yaşantıları öyküleştiriyor. Öbür öykülerdeyse günlük yaşamın düşlerle sarmalanmış parçaları büyük bir ustalıkla kristalize ediliyor.


“Büyük kentler iyi gelmiyor bana. Oralarda düşlerimi de yitiriyorum. Karanlık sokaklarda geziyorum, çöplükler arasında dolaşıyorum, kirli ve zehirli hava kokluyorum, yorgunluktan ölü gibi gelip yatıyorum ve sabah hiç düş görmemiş gibi uyanıyorum. Belki görüyorum ama anımsamıyorum. Anımsama düşün bir parçası. Bir düşü anımsamıyorsam neye yarar?”


Sayfa Sayısı: 80 / Kategori: Öykü


 

Gamze Efe - Yine de Bir Şansımız Olmalı - Everest Yayınları


“Bıçak kesene kadar bıçak değildi oysa. Ben de kesikleri fark edene kadar doğamı yargıladım.” Geride kalan için bir ihtimal daha var mı?


Hayatta kalanın, evde kalanın, çocuklukta kalanın, yabanda kalanın, el elde baş başta kalanın, hevesi kursağında kalanın ya da bir hevesten artakalanın, korkusunun gölgesinde kalanın ya da değişip dönüşemeyince unutulanın bir şansı daha var mı? Gidenlerden kalan serin boşluğu sözcüklerin sıcaklığıyla doldurmaya çalışan kahramanlar var Gamze Efe’nin öykülerinde: Sevginin, bağlılığın, yasın ve bekleyişin yükünü sırtlananlar; öylece “kalan”lar...


Gamze Efe, Yine de Bir Şansımız Olmalı’da, birbirini tamamlamayan uyumsuz parçalara, anlamlı bir bütüne ulaşmayan anlara, faili meçhul kesiklere dokunuyor. Yeni bir öykücüyü müjdeleyen, ihtimallerle dolu bir ilk kitap...


Sayfa Sayısı: 156 / Kategori: Öykü


 

Ercan Y Yılmaz - Altı Üstü İstanbul - İthaki Yayınları


Sağ gözün açık. Solun karşısında bir inek. — 0. (Belki de inek değildir.) Sol gözün açık. Sağın karşısında bir dev. 0 —. (Yoksa sen misin dev olan?) İki gözün kapalı. — —. Karşında mavi kapı. Hem mukim hem Mukim’in diyarı. (Dad’ın hüznü Ardu dedikleri herhalde.) İki gözün açık. 0 0. Karşında Aydos Ormanı. (Kaymakdonduran Ormanı da olabilir... Ya da İnva, kim bilir.) Her halükârda, ya altı İstanbul’un ya üstü. Biri ağlarken diğerinin soluğu dönüşmez kahkahaya çünkü. İstanbulensisler ilk burada açar, sen koklarsan. Doğadaki her canlı senin için öter, sen duyarsan. Görmek için sadece gözlerini kullananlardan değilsin. Bundandır geçmez karanlığın hükmü sana, inanırsan. Şimdi kapat gözlerini. Binyılların neresindesin? Ercan y Yılmaz’ın yeni romanı Altı Üstü İstanbul, alt alta üst üste iki âlemin, iki İstanbul’un hikâyesini anlatıyor. Sen dilinin imkânlarından yararlanılarak ve kendine özgü işaret sistemiyle inşa edilen roman, şehrin son yıllarını gözler önüne sermekle kalmıyor, toplumsal olaylara değinerek kolektif hafızayı da canlı tutuyor. Hem görünen hem görünmeyen İstanbul’dan haber veriyor Yılmaz, kurmacayla gerçeği bir kez daha oyunun merkezine koyuyor – denemekten sakınmayarak. “İstanbul. Eksilmenin ve de tamamlanmanın, tükenmenin ve de dirilmenin, bitmenin ve de başlamanın şehri. Altında ve üstünde yaşayan varlıklarla, yaşanan hikâyelerle şehre âlem dense olur, acun dense olur, biri tutup evren mi diyecek, o da olur. Tüm ağızlar birden söyler masalını. Üstelik herkes ayrı bir İstanbul anlatır ve hepsi de doğrudur. Bu şehir bir değildir, bir olmayı kendine yakıştırmaz. Sokaklarında gezinenler, içlerinde birçok İstanbul taşır. Biri kaçılan bir şehirken, biri mutlaka kaçınılan bir şehir. Biri korkulan bir şehirken, biri mutlaka yüreklendiren bir şehir. Biri söndürenken, biri mutlaka yakan bir şehir.”


Sayfa Sayısı: 464 / Kategori: Roman


 

Hüsnü Arkan - Hırsız ve Burjuva - Sia Kitap


2015 ORHAN KEMAL ROMAN ÖDÜLÜ


“Faik için, insanın kendisine saygı duyabileceği bir hayat yaşaması önemliydi. Otomobillerini kaldırımlara park edenlere, kuyruklarda öne geçmeye çalışanlara, çocuklarını dövenlere, kendilerinden başka herkesin yabancı olduğunu düşünenlere, bedava bir şey bulduklarında sinekler gibi üstüne üşüşenlere gösterilen saygı çok önemli değildi. Bir kitapta, bu çeşit yaşam belirtileri gösterenlerin, büyük felaketlerde hayatta kalma şanslarının diğerlerine göre daha fazla olduğunu okumuştu. Hayatta kalmak... Bütün çağları baştan çıkaran anafikir buydu!”


Hüsnü Arkan’a 2015 yılında Orhan Kemal Roman Ödülü’nü kazandıran Hırsız ve Burjuva, neo-liberal dogmaların beslediği yeni bir ortaçağ tehlikesine işaret eden, sebepsiz ve haksız zenginliği, sermaye birikimini eleştiren, yoksulluğa ve yasadışı yaşamlara ayna tutan, ironik bir roman...


12 Eylül 1980 günü, muhasebeci bir babayla öğretmen bir annenin oğlu olarak doğan Evren’in yolu, çöplüklerden geçinen Ruhan’la, hayallerini süsleyen bar kadını Gülgün’le, hırsız İsmail’le, işbitirici Hadim Bey’le, büyük ekonomik fırtınalarda bile, şansının ve Hadim Bey’in yardımıyla kayığını sakin bir limana ulaştırmayı her zaman başaran Mubah Şirketler Grubu’nun patronu kadın düşkünü Eyüp’le kesişir; hayat, bütün bu kişileri, hırsızlık bağlamında birbirine bağlayan rastlantılarla trajik bir sona götürür.


Sayfa Sayısı: 196 / Kategori: Roman

Schoolgirl with Books
bottom of page