Önümden geçen rüzgâr, incecik belin gibi
Şu servi boylu dağlar boyunu senden almış
Dünyada cennet var mı mavi gözlerin gibi
Eşsiz olan ırmaklar suyunu senden almış
Ruhum sensiz hep böyle delikanlı bir serkeş
Senden ayrı üstümden yağıyor her dem ateş
Saçından doğar güneş, endamına olmaz eş
Laleler, menekşeler soyunu senden almış
Yüreğimin divane Mecnun’dan yoktur farkı
Benim için de dönsün vuslatın deli çarkı
Bir seni seveceğim yaşım bulsa da kırkı
En ölümsüz sevilmek huyunu senden almış
Manayla sevenlere eziyet değil sevda
Gece gündüz, dört mevsim nedamet değil sevda
Onlardan başkasına emanet değil sevda
Ferhat aşkın en şirin köyünü senden almış
Kirlenmiş dünyada sır saklayanım olmuyor
Dertlerim bin türküdür, söyleyenim olmuyor
Başım önde yürürüm, anlayanım olmuyor
Gönül hasretin demli çayını senden almış
Uykumun yarısında, ekmeğin arasında
Yoktur senden başkası kalbimin yarasında
Sabahın aydınlığı, gecenin karasında
Kalbim her an cennetin toyunu senden almış
Ediz Servan Erdinç
Comments