Mario Vargas Llosa - Don Rigoberto’nun Not Defteri - Can Yayınları
Peru’nun Lima kentinde geçen bu romanın “yüzey”deki konusu üvey anne, baba ve delikanlı arasında yaşanan garip ilişkiler; derindeki ise toplumun kimi kurumlarına, katmanlarına ve düşünce kalıplarına yönelik eleştiri ve başkaldırı.
Bir sigorta şirketinde üst düzey yönetici olarak çalışan varlıklı Don Rigoberto, cinsel fantezilerini not ettiği defterine, her türlü kurumsallaşmaya karşı çıkan, hazcılığın ve bireyciliğin savunuculuğunu yapan görüşlerini de yazar. Baskıcı bir babanın gölgesi altında yaşayan delikanlının, göz kamaştıran güzellikteki üvey annesine tutulması anlatılırken, yirmi sekiz yaşında ölen Egon Schiele’ye vurgun, resimlerinde cinselliği işleyen bu ressamla kendini özdeşleştiren bu gencin şaşırtıcı hayal gücü de konu ediliyor bu romanda.
Gençlik yıllarının aksine, ileriki yaşlarda kurumsallaşmaya, bireyin sürü insanına dönüştürülmesine şiddetle karşı çıkan Perulu usta romancı Mario Vargas Llosa, bu inançlarını, kendi yaşamından bazı küçük motifleri de ekleyerek bu kitabında da savunuyor. Latin Amerikalı birçok yazar gibi Mario Vargas Llosa da yaşamı ve hazzı yücelten, kişisel özgürlüğü göklere çıkaran bir anlayışla kaleme alıyor yazdıklarını.
Çevirmen: Peral Bayaz / Sayfa Sayısı: 368 / Kategori: Roman
Gülşah Elikbank - Delirmiş Evrenin Ortasında - Destek Yayınları
HERKESİN VE HER ŞEYİN ÇILDIRDIĞI BU ÇAĞDA, KENDİNE UĞRUNA DELİRMEYE DEĞER BİRİNİ BULMUŞTU SONUNDA.
Çağdaş edebiyatın sevilen yazarlarından Gülşah Elikbank, yeni çağın yeni normal insanlarının tuhaf hikâyesiyle çıkıyor bu sefer okurun karşısına.
Herkesin delirdiği bir dünyada aklı başında kalmak da bir nevi delilik sayılmaz mı?
Hayattan ve insanlardan ümidini kesmişken aralanan yeni bir kapı ve o kapıdan içeri giren başka bir delilik...
Gülşah Elikbank, çağın ruhuna ithaf ettiği bu novellada karanlığın içinden aydınlığa, aydınlığın içinden zifiri karanlığa bakıyor ve bizi de renklerin arada kalmışlığı içinde farklı bir yolculuğa davet ediyor. Sahiden deliliğin bir rengi olabilir mi? Bu soruya yanıtı kahramanımız Meryem veriyor. O bu soruyu yanıtlarken tüm dünya ayağının altından çekiliyor oysa. Delilikle bezenen bu satırları son derece normal karşılayacak okurunu bekliyor delirmiş evrenin ortasında...
Sayfa Sayısı: 128 / Kategori: Roman
Ian McEwan - Dersler - Yapı Kredi Yayınları
Yıl 1959: Soğuk Savaş dünyaya tüm kasvetiyle çökmüşken on bir yaşındaki Roland Baines’in hayatı değişmek üzeredir. Kaldığı yatılı okulda yalnızlığa alışmaya çalışan Roland, piyano öğretmeni Miriam Cornell’in dikkatini çeker. Ürkütücü ve gizemli öğretmeniyle başladığı piyano dersleri Roland’ın zihninde silinmez izler bırakacaktır.
Yıl 1986: Karısı Alissa’nın evi terk ettiği, Çernobil’deki patlamanın Avrupa’da bir korku dalgasına yol açtığı günlerde Roland oğluyla birlikte eve kapanır. Bu kapanma Roland’ın ilkgençlik günlerine, ailesinin sırlarla dolu tarihçesine ve Miriam Cornell’in anısına doğru çıkacağı bir yolculuğun başlangıcı olur.
Ian McEwan’ın son romanı “Dersler” hayatı kaçırılmış fırsatlar ve cevapsız sorularla dolu kahramanının mutluluk arayışı üstünden İngiltere’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki kuşaklarının hikâyelerine ve yakın geçmişin büyük altüst oluşlarına bakıyor.
Hayatı Küba Füze Krizi’nden Çernobil felaketine, Berlin Duvarı’nın çöküşünden Covid-19 pandemisine tarihin büyük kuvvetleri tarafından şekillendirilirken, Roland Baines her insan için geçerli olan sorularla yüzleşir: Hayatlarımızın kontrolü ne ölçüde bizim elimizdedir? Geçmişin travmalarıyla yüzleşmek mümkün müdür? En sona gelindiğinde, insan iyi bir hayat yaşayıp yaşamadığını nasıl anlar? “Dersler” müzik ve edebiyatla, siyaset tartışılan arkadaş masalarının gürültüsüyle, bulunan ve kaybedilen aşkların heyecanıyla dolu, hayat kadar geniş bir roman.
“İnsanın karmaşıklığına bu kadar duyarlı olduğu için Dersler McEwan’ın son yirmi yıldaki en iyi romanı. McEwan’ın halihazırda hayret verici ölçüde üretken yazarlık hayatında yeni ve önemli bir aşamanın başlangıcı.” – New Statesman
Çevirmen: Lâle Akalın / Sayfa Sayısı: 472 / Kategori: Roman
Uğur Deveci - Buzdan Top - İthaki Yayınları
İşaret. Orta. Yüzük. Ve serçe. Bir kamyonet, dondurmalar, yanlış adreslere teslim edilen buz kalıpları. Kurmaca içinde kurmaca; var-yok aynaların labirentine açılan kapı.
Uğur Deveci, aslında aynı kaynaktan beslenen, nihayetinde aynı yatağa akan ama ayrı ayrı yol alıyor gibi görünen hayatların hikâyesini anlatıyor Buzdan Top’ta. Bir elin parmakları gibi bir arada tutuyor onları, yıldızlar kadar uzağa düşürüyor. Ustaca ördüğü kurguyu buzdan bir topa dönüştürüyor ve bir kedinin önüne koyulan yün yumağı gibi okurun avucuna bırakıyor. Buzdan Top, yazarını gülümseten, okurunu hayret ettiren bir aradalığımızın romanı.
“İnsan, bir günde yaklaşık on beş bin defa gözlerini kırpar, doksan bin nefes alır ve yaklaşık otuz beş bin karar verir. Yanlış nefes alması ya da sonradan pişman olacağı şekilde göz kırpması imkânsızdır fakat binlerce karar verirken sıkça hataya düşebilir. İnsan, hata yaptığını hemen fark etmez, fark ettiği zaman kabullenmez, ender olarak kabullendiğinde de verdiği karardan kolay kolay caymaz. Hem kendini hem de o kararın bedelini ödeyecek olan başka kişileri akın kara olduğuna ikna ederek peşinden sürükler. Tıpkı Fuat’ın o sabah yaptığı gibi.”
Sayfa Sayısı: 504 / Kategori: Roman
Osamu Dazai - Güneş Batarken - Sel Yayıncılık
Savaş sonrası Japonyası'ndaki kültürel yıkımının toplumsal izdüşümünü ve bireyin kalabalıklar karşısında giderek yabancılaşarak insani değerlerini yitirişini ustalıkla işleyerek tüm zamanların en çok okunan eserlerine imza atan Osamu Dazai, yaşamına son vermeden kısa bir süre önce kaleme aldığı Güneş Batarken'de, soylu bir ailenin parçalanma ve umutsuzca çırpınma hikâyesine ayna tutuyor.
Ailenin her bir üyesi kişisel açmazlarının farklı yönleriyle boğuşurken, Dazai İnsanlığımı Yitirirken'in unutulmaz başkarakteri Yozo'yu anıştıran erkek karakterleri geri plana atarak sözü bu kez, dönemin kemikleşmiş ahlaki değerleriyle mücadele etmek ve bireysel kurtuluşa ulaşmak için toplumsal fayda üretmeye yönelen kadınlara veriyor. Şehir ve taşra hayatının dayattığı gündelik pratiklerle kuşatılmış bireylerin makûs talihleriyle imtihanı, Dazai'nin keskin analizleriyle okura canlı bir toplumsal panorama vaat ediyor.
Çevirmen: Hüseyin Can Erkin / Sayfa Sayısı: 128 / Kategori: Roman
Comments