Yazmak- Nurullah Kurtay
top of page
Schoolgirl with Books

Yazmak- Nurullah Kurtay




İnsanlığın kaderi yazı ile beraber aykırı bir seviyeye gelmiştir. Tekdüze ve sıradan geçen yaşam serüveni, yazabilme duygusuyla anlamlı ve işlevsel hale gelmiştir. Gerçi yazı yazılmasaydı bu kadar düşünce yoğunluğu olur muydu ya da yazmadan geçecek bir dünyada bizleri ne gibi bir hayat karşılardı, bunu ancak yazmayabilmekle anlayacaktık. Ne var ki elimize kalemi aldıktan sonra iz bırakmak, not düşmek için kullandığımız kâğıda mürekkep damlatmadık; insanlık kimliğimize bir ad vermek, hatırlanmak, paylaşmak, devam ettirmek, anlamlı hale getirmek, bir serüveni başlatmak, duyguları kaydetmek, bilinci aktif hale getirmek, insanlığa hükmedebilmeyi de gerçekleştirdik.


Duvarlarda çizdiğimiz çizgilerle kadere yön verirken, sonraki nesilleri de uyandırmayı başarabildik. İnsanlar arası etkileşimi güçlü hale getiren yazı yazmanın, kuşaklar arası ve evrensel bir yönü de vardır. Aynı anda farklı hissiyatlarla yaşamlarını devam ettiren, Eskimo insanı ile Afrika sıcağında kavrulan yaşlı amcayı birleştiren Tolstoy öyküleri, bir can verme edasıyla duygulara seslenebiliyor.


İnsanın iç dinamiklerinin kıpırtısı, zamanın elverdiği ölçüde bir mühletle kalan bizlerin yeryüzü üzerinde izlenimlerinin, düşüncelerinin ve kavrayışlarının bir çığ gibi biriktirilip, yerde paramparça olan kar tanelerinin coşkusuyla santim santim, ilmek ilmek, kelime kelime yazıya dökmesine neden olabiliyor. Entelektüel çevre aydınları, sanatçılar, bilim insanları, topladıkları bu cevherlerle hayatlarına son vermez ve o son nefesi beklemezler. İnsanlığa armağan edilen bu kutsal döküntülerini bir devinim süreciyle çağlar arasında yolculuk eden kahverenginin farklı tonlarındaki insanlara bir ışık, bir yol gösterme ve onların da bunların üzerine koyarak hep bir aidiyet üstelercesine razı gelir gibi yaşarlar.


En bilinen filozof ile adını hiçbir zaman tarih kitaplarında göremeyeceğimiz bilim adamlarının yanındaki asistan ve yardımcılar da bu kutsal devinime yardım etmişlerdir.


Dünyaya dört boyutlu bakabilen ilerici ressam da, taşa ruh verebilen heykeltıraş da, bilimin damarlarını bir yerlerden yakalayıp buluş yapan bilim insanı da, gerçek ile kurguyu birbirlerine hapsedip bizleri serapta yaşatabilen yazarlar da, ilahi bir tonda okunan mısraları dünya insanına bir tirad gibi okuyabilen şairler de sürekli yazmaya devam edecektir.


Kalem ve kâğıttan nasibimize düşen ya okuyucu olarak haz duymaya devam edecektik ya da kelimelerin büyülü dünyasına kapılıp evrende kendine yer edinip bir konu üzerine bir teori, önerme, tez, fikir, düşünce veya bir duygu ekseninde kendisinden ilham alınacak, okunacak, paylaşılacak, soydaşlarına yazı yazabilecek bir yazıcı olacaktık…



Nurullah Kurtay

Schoolgirl with Books
bottom of page